“Saldırgan elindeki sopayı hırsla salladı. Ne var ki karşısındaki adamın kaygılanmış gibi bir hali yoktu. Kolları belli belirsiz bir gevşeklikle sallanıyor, sopalı adamın adım atmasını bekliyordu. Beklenen an bir anda geldi. Bir çığlık, öfkeli bir homurtu, dans edercesine sıyrılış ve ustaca kavrayış. Sopalı adam yerdeydi.”