aikidojo
  Değerlendirme
 

 Dövüş Sanatları Değerlendirme 

Önemli Not: Alıntıdır, Katıldığım ve katılmadığım çok şey var. Bu tip değerlendirmeler çok da sağlıklı olmuyor genelde ama ilginç, okumakta yarar var diye düşünüyorum. İleride daha sağlıklı bir değerlendirme bulunca bu yazıyı değiştireceğim. Ya da bunu düzenlerim. Benim düşüncem önemli olan yaptığın şeyde iyi olmaktır. Hangisi olursa olsun onu üst düzeyde yaparsanız başarıya ulaşırsınız. Sanırsınız ki adam ömrünü dövüş sanatlarına adamış da karşılaştırma yapabilecek tecrübeye sahip. Bazı branşlara "geçiniz" demiş ki hatalı bir ifade, bunu kimsenin dem gibi bir hakkı yoktur bence. Yazının bir kısmını sildim. Sildiğim kısımda, aylar önce bir dövüş sporuna başlamayı düşündüğü için bu tip bir yazıyı kaleme aldığından bahsediyordu.  Heralde internette araştırıp çıkarımlarda bulunmuş. Buna rağmen bir emek sarf etmiş okumakta yarar var. 


SOKAKTA DÖVÜŞMEK
(Alıntıdır)

 Dövüş sporları ile uğraşanlar, sokak dövüşlerinin öldürücü olduğu ve kuralları olmadığını savunurlar. Buna göre de, en iyi taktik "o seni öldürmeden sen onu öldür" taktiğidir. Önümüzdeki iki seçenek, ya tabanları yağlayıp kaçmak, ya silah taşımak, ya da karşındakinin gözünü kör etmek, boğmak gibi aşırı şiddet içeren yöntemlere başvurmaktır.

 Bu bakış açısı temelde yanlıştır ve başınızı sadece daha çok belaya sokmanıza sebep olur.

 Öncelikle, kaçmak tek başına işe yaramaz. Birincisi, sığınabileceğiniz bir yer olması ve burayı biliyor olmanız lazım (anacadde,karakol vb gibi). İkincisi, size saldıran kişi sizi tutuyorsa veya birkaç kişi köşeye sıkıştırmışsa kaçamazsınız. Üçüncüsü, kaçarken mesafe açabilmek için bir şekilde size saldıran kişilerin hareketini engellemeniz gerekir (onların da sizin kadar hızlı koşabileceğini varsayarsak).

 Şimdi daha önemli konuya gelelim: "o seni öldürmeden sen onu öldür" mantığı. Bu mantık bana kalırsa çözdüğünden daha fazla sorun yaratır:

1. Yaptığınız şeylerin hukuki sonucu vardır. Eğer her üzerinize yürütene silah çekmeye başlarsanız kendinizi hapiste bulmanız kaçınılmaz olur.

 2. Sokakta size saldıracak çoğu kişi, doğrudan sizi öldürme niyetiyle hareket etmez. Cüzdanınızı istemesi, cinsel taciz veya sağa sola bulaşmak istemesi çok daha kuvvetli ihtimallerdir. Sizin olaya ölüm-kalım muamelesi yaparak karşınızdakini öldürmeye çalışmanız, karşınızdakinin de kendi canını korumak için sizi öldürmeye çalışmasını sağlar (şiddeti yatıştırmak yerine tırmandırmış olursunuz!)

 3. Silah (ateşli veya kesici) taşısanız bile heryere sokamazsınız ve 24 saat elinizde tabancayla gezemezsiniz. Silah çekmek için gerekecek zaman, özellikle arkadan saldıran birisi için yeterli bir fırsattır.

 Yani, durumun eninde sonunda fiziksel olarak kendini savunmayı gerektirmesi kaçınılmaz olabilir.

 Öncelikle, sokak dövüşleri hakkında daha doğru varsayımlardan hareket etmemiz gerekir.

 1. İki tür saldırgan vardır. Birincisi kavga etmek isteyenler (ne bakıyorsun diye veya trafikte solladın diye size bulaşan tipler gibi). İkincisi de kavga etmek İSTEMEYENLER. Bunlar en kolay lokmanın peşindedirler.

 2. Kavga etmek isteyenlerle başetmek nispeten kolaydır. Ancak problem olan kavga etmek istemeyenlerdir. Bunlar soğukkanlı biçimde baştan belirli bir avantaj kullanarak hareket ederler (silah, cüsse, sayı, ve pozisyon - arkadan gelmek gibi).

 Her şekilde, en iyi kendini savunma, saldırmaya uygun durumda olmamak, çevreye dikkat etmek ve gerilimi tırmandırmamaktır. (Fakat, dövüş sporlarını tartıştığımıza göre, olayın bu noktayı geçtiğini varsayıyoruz)

 Bir de, fiziksel mücadelede çok önemli bir ayrım var: etkili ve öldürücü.

 Birşeyin bir saldırganı durdurması için ETKİLİ olması gerekir. Ancak, yukarıda saydığım sebeplerle ÖLDÜRÜCÜ olmaması gerekir ("ölüm vuruşu" takıntılılara özellikle duyurulur!).

 Mesela, karın bölgesine sert bir darbe, göze parmak sokmak, boğmak gibi şeyler (eğer yeterli fiziksel güce sahipseniz) öldürücü, en azından kalıcı sakatlanmaya sebep olabilecek şeylerdir. Ama birisinin arkasına geçip full 

nelson (kollarını rakibin kollarının altından geçirip ensesinde kenetleme) ölümcül olmadan etkilidir. Eğer amaç kendini savunmaksa, karşındakini 

silahla yaralamaktan veya boğarak öldürmekten çok mantıklı bir yöntemlerdir.

 ETKİLİ KENDİNİ SAVUNMA
 Sonuç olarak etkili bir kendini savunma yönteminden şu şartları beklememiz gerekir, tüm bunları altalta koyarsak:

 1. Karşındaki kişiyi en az kalıcı zarar vererek etkisiz hale getirmek.

 2. Başarılı olmasının fiziksel güce dayanmaması (çünkü saldırgan sizden daha ufak tefek biriyse zaten size saldırmayacaktır).

 3. Öğrenmenin kolay olması (çünkü "normal" insanların hayatlarında yapmaları gereken başka şeyler de vardır).

 Eğer dövüş sporları ile uğraşan kişilere birisi onlara saldırırsa ne yapacaklarını sorarsak genellikle alacağımız cevap "tekme tokat girerim" olur. Buna cevabımı önceki kısımda verdim aslında, tekme tokat girmek sizden daha çelimsiz kişilerde işe yarar, ve o kişiler de genelde size zaten bulaşmazlar. Yani, tekme-tokat etkili bir kendini savunma yöntemi değildir. Önce neyin etkili olduğuna bakalım, sonra dövüş sporlarını inceleyelim.

 FİZİKSEL MÜCADALEDE ETKİLİLİK

 Bana göre, fiziksel mücadelede etkili olabilmek, kendimize avantaj yaratmaya bağlıdır.

 Örneğin, iki kişi bir kol mesafesinden biraz kısa mesafede yüzyüze ayakta dursun. Dövüşmeye başlayınca kim kazanır? Büyük ihtimalle daha iri olan. Ayrıca, vuruş konusunda tecrübeli değilseniz, ve belirli bir gücünüz ve tekniğiniz yoksa, darbelerinizin karşınızdaki kişide herhangi bir etkisi olmayacaktır (50 kiloluk birisinin 90 kiloluk birisine vurarak ona zarar vermesi çok ihtimal dışıdır).

 Ancak atlanan SÜPER önemli bir nokta var: demin bahsettiğim pozisyonda dövüşmek zorunda değilsiniz. Avantaj yaratmaktan da kastettiğim bu.

 Fiziksel mücadelede 3 türlü avantaj yaratabilirsiniz kendinize:

 1. Rakibinizin etkili alanının dışında olmak. Etkili alan, omuz genişliğiniz ve yumruk mesafenizle belirlenen alandır. Bu alanın içerisinde vurmak ve savunmak kolaydır (deminki yüzyüze durma örneğini hatırlayın). Ancak eğer rakibinizin bu alanının dışına çıkıp rakibi kendi etkili alanınızın içinde tutabilirseniz, avantajınız olur. Bunu yaratmak için tek gereken yana doğru bir adımdır. Size karşı tek elini kullanabilir ve güç toplamak için mesafe olmadığından çok hafif vuruşlar yapabilir. Ama sizin iki el ve ayağınızı kullanmanız mümkündür.

 2. Siz ayaktayken rakibinizin duruşunun bozulması veya yere düşmesi. Yine, 90 kiloluk vatandaş yerdeyse ve siz onun kafasının yanındaysanız, onun cüssesi çok önemli olmayacaktır (kafasına tekme atabilir veya boynuna basabilirsiniz mesela). Ayrıca, birden fazla kişiyle mücadele ediyorsanız, en azından birisi yerden kalkana kadar zaman kazanırsınız. Benzer biçimde, dizleri üstünde veya öne eğilmiş olması da bizim için avantajdır.

 3. Rakibinizin hareketlerini kısıtlayacak biçimde tutuyor olmanız da bir avantajdır. Mesela, karşınızdakinin elini yukarı doğru bükerken geriye doğru bir adım atmak, sizi onun vuramayacağı bir konuma sokar. Sizin tek kolunuz meşgulken ikinci bir kişiyle mücadele edecek fırsatınız olur. Ayrıca, eğer arkadan yakalayabilirseniz, bu kişiyi diğer rakiplerinizle aranıza alarak kendinizi koruyabilirsiniz.

 Ancak, tüm bunları yapabilmeniz (ki bunların hiçbiri zor değil) rakibinizin etkili alanını (başka bir ifadeyle gardını) GEÇEBİLMENİZE bağlıdır. Doğrudan yandan veya arkadan yaklaşıyorsanız siz savunan değil saldıransınızdır mantıken ) Bunun da iki yöntemi var: blok-adım-hareket kombinasyonu ve vücudunuzu kullanmak (doğrudan rakibin üzerine zıplayarak, omuz atarak, vb yere yıkmak).

 Söylediklerimi fiziksel bir örnekle anlatayım. Önce kendinize gönüllü bir partner bulun (canını yakmayacaksınız tabi ki!). Karşılıklı dururken, onun sağ elini sol elinizle tutun. Aşağı ve ileri (onun vücuduna doğru) itin. Sağ ayağınızı yandan dolaştırıp onun sol dizkapağının iç tarafından aşağı ve geriye doğru bastırın. Şimdi, elinizdeki kolunu onun gerisine doğru bükün. Diğer elinizi onun dirseğinin altından geçirip diğer kolunuzu tutun. (Şekille anlatması çok daha kolay bunu). Bu pozisyonda, onun cüssesi ne olursa olsun size saldırma şansı yoktur. Tüm vücut ağırlığınız onun tek diz eklemine binmiştir ve iki kolunuz tek bir kolunu tutmaktadır. Ayrıca, bu hareket ona zarar vermeden onu etkisiz hale getirir. Etkili savunma, bence böyle birşey: güç gerektirmiyor, öğrenmesi kolay, zarar vermiyor, ve rakibi etkisiz hale getiriyor.

 DÖVÜŞ SPORLARININ ETKİLİLİĞİ

 Bu tür teknikler, dövüş sporlarının kökenleri savaşa dayananlarında bulunur. Ninjutsu, jiu-jitsu, hapkido, silat (ve süpriz!) muay-thai gibi (muay thai'nin biraz ilginç bir durumu var, ona daha sonra tekrar geleceğim). Bir noktayı belirtmem lazım, bu dövüş tekniklerinin spor olarak yapılmamalarının sebebi fazla öldürücü olmaları değil (birisini çıplak elle öldürmek o kadar kolay değildir zaten) İZLEYECEK BİRŞEY OLMAMASIDIR. Tamamen etkili tekniklere dayanan bir dövüş 30 saniyeden daha kısa sürer (hatta sürmelidir). Bu yüzden, bugünkü dövüş sporlarının çoğu, "savaş sporları" diyebileceğimiz türlerin özellikle etkili olanlarının ÇIKARILMASI üzerine kuruludur (müsabakalarda yerdeki rakibe vurmanın serbest olduğunu düşünün!). Şimdi dövüş sporlarının sokakta işe yaramamasının bir sebebini biliyorsunuz Müsabakalar izlenmek için ve dövüş sporları da spor olması için vardır, ve taraflara önemli avantak sağlayan teknikler bu yüzden dövüş sporlarında bulunmaz.

 Ancak, savaş sporlarını "galip" ilan etmememin de önemli bir sebebi var: bu sporların öğrenme yöntemleri. Bunlarda, genelde yumruk atmayı bilmeyen cılız bir oğlanla "yumruğa karşı savunma" antremanı ("koreografisi" daha doğru) yaparsınız. Derslerde program veya kuşak ayrımı gibi şeyler yoktur. Ve müsabaka (en azından serbest antreman) yapılmaz. Yani, yumruk atmayı bilmeyen birisi size önceden yumruk atacağını söylerse bunlar işe yarayabilir Onun dışında pek birşey beklemeyin

 İkincisi, dövüş sporlarında sizinle aynı kural ve tekniklerle dövüşen kişilerle dövüşürsünüz. Çoğu dövüş sporu, az sayıda dövüş biçiminde uzmanlaşmaya dayanır. Boksta yumruk, tekvandoda tekme, güreş ve judoda tutma gibi. Bu yüzden, karşınızdaki sizinle aynı teknikleri kullanmıyorsa size makas ve ona taş çıkma ihtimali kuvvetlidir. Önemli olan her durum için birkaç teknik bilmektir, bir durum için birçok teknik değil.

 Hepsini toparlarsak, bir dövüş sporunun etkili kendini savunma sağlayabilmesi için:

 1. Etkili teknik ve TAKTİK öğretmesi gerekir (Taktik: ne yapmanız gerektiği. Müsabakalarda bile, insanlar herhangi bir amaç olmadan birbirlerine yumruk tekme savurur dururlar. Birsürü teknik bilebilirsiniz, ama müsabaka ve kavgalarda neyi amaçlayacağınızı, nereden başlayacağınızı bilmeniz gerekir. Çoğu hoca, böyle birşeyin varlığından bile habersiz görünüyor). Şimdiye kadar anlattıklarım bana göre etkili teknik ve taktiklerin temelini oluşturmaktadır.

 2. Ne yapacağı belli olmayan rakiplerle çalışma imkanı vermesi gerekir ("yumruğa karşı savunma çalışalım arkadaşlar"ın ötesine geçmek) Ve bu kişilerin tekniklerinin sizinkinden farklı da olabilmesi gerekir (göz oymak ve alt taraflara vurmak yok tabi )

 Demek ki, hapkido öğrenip boksör ve güreşçilerden oluşan bir güruhla kavga ederseniz kendiniz savunmayı öğrenmiş olursunuz Hah hah! O kadar basit olsa keşke.

 DÖVÜŞ SPORLARININ TEK TEK DEĞERLENDİRMESİ

 Şimdiye kadar anlattıklarıma dayanarak belirli sporları değerlendirmeye başlayayım. Değerlendirme kriterlerimi önce listeleyelim (dersi dikkatli dinleyenler bunları zaten biliyordur )

 1. TEORİK DEĞERLENDİRME

 a. kolay öğrenilebilir
b. avantaj yaratan (rakibin etkili alanını geçme)
c. rakibe zarar vermeden etkisiz hale getirme
d. uygulanması güç gerektirmeyen

 2. PRATİK DEĞERLENDİRME

 a. derslerde serbest müsabakanın bol olması
b. derslerde gerçekçi durumlarda çalışma (çok kişiye veya silahlı kişilere gibi) 

Genel kanaatim, tek bir spora yoğunlaşmak yerine karışıma yönelmektedir (çoğu kişinin de kabulü budur zaten). Ben, hangilerinin bu karışında olması gerektiğini değerlendiriyorum aslında burada.

 

Belirli bir sıra takip etmeden "piyasadaki" dövüş sporlarını inceleyelim.

 BOKS

 Genel olarak boksörler hızlı, etkili ve sert döğüşleriyle tanınırlar. Bu artılarının temelinde, "2a" yani serbest müsabakaya dayanan bir spor olması yatar. Sadece yumruk kullandıkları için öğrenmesi zevkli değildir. Ancak, boksta, diğer dövüş sporlarının aksine ölüm vuruşu gibi geyiklere fazla yer yoktur. İşe yarayan şeyleri öğrenir ve çalışırlar, ve işe yaramayan şeylerle uğraşmazlar. Ağır antremanları sayesinde deli gibi kuvvetlidirler. Bu durumda, 1a, 1b ve 2a'da sanırım en yüksek puanları alacak stil budur.

 Ancak, 1c ve 1d'den de en DÜŞÜK puanları alan spor budur. Boksta birisini etkisiz hale getirmenin tek yolu ona zarar vermektir. Çok nazikçe değil! (Şaka bir yana, ilk yazımda neden bunun kötü bir fikir olduğunu anlattım). Daha önemli olan, 1d'de boksun puanının kötü olması. Sizden çok daha iri ve biraz dövüş tecrübesi olan birisinde boksun işe yaraması az bir ihtimal.

 2b'ye gelirsek, vuruşa dayanan sporlar silahlı kişi veya birden fazla kişiye karşı daha çok işe yarayacağından, bundan tatmin edici olacağını söyleyebilirim.

 Değerlendirme: Yetişkin bir erkekseniz ve karşınızdaki çok insanirisi değilse ve ona vereceğiniz zarar da çok umurunuzda değilse, boksu listenize ekleyin. Ayrıca, kilo vermek ve kuvvetlenmek için de birebirdir. Ancak, kadınlara çok bir avantaj sağlamaz (belki diğer kadınlara karşı )

 TEAKWANDO

 Değerlendirme: Çok bir artısı yok. Uzun süre çalışırsanız çok sağlam tekme vurabilirsiniz ama bu çok kısıtlı birşeydir (etkili alanın yumruk mesafesiyle tanımlandığını hatırlatayım). Geçiniz.

 GÜREŞ

 Güreş çok zevkli ve bedeni çok geliştiren bir spordur. Ancak, yukarıdaki listede iki yerden açık veriyor. Birincisi, uygulaması güç ve cüsseye dayanır. İkincisi, güreş hareketleri genelde sizin de yere yatmanızı gerektireceği için, birden fazla kişi ile karşıkarşıyaysanız başınızı ciddi belaya sokarsınız.

 Değerlendirme: Karşınızdakine zarar vermediğiniz için, bodyguard'lık yapacak yetişkin erkeklere tavsiye edilir Çok kuvvet gerektirdiği için bayanlara ve birden fazla rakibe karşı tavsiye edilmez.

 JUDO

 Güreşe göre avantajı, kuvvet gerektirmemesidir (bayanlara uygundur) ama güreş gibi 2b'den bu da sınıfta kalır. Güreşe göre bir dezavantajı daha var: güreş hareketleri doğrudan etkili alanı geçmeye dayanırken, judo doğrudan tutuştan başlar. Size vurmaya çalışan birisiyle mücadele etmekte zorlanırsınız.

 Değerlendirme: Çelme ve fırlatma teknikleri öğrenebilir, ama tek başına yeterli değil.

 KİCK-BOX

 Öncelikle, kick-box belirli bir spor değil, daha çok bir müsabaka tarzı. Birden fazla spor kick-box olarak sayılabilir ve kullanılabilir. Uygulamada, bokstan daha etkisiz görünüyor. Orijinal teknik geliştirebilmiş değil.

 Değerlendirme: Boksun aynısının daha kötüsü olduğu için, geçiniz.

 JIU-JUTSU

 Bu ilginçlerden.

 Samurayların silahsız dövüş tekniklerinin toplamasıdır. Rakibin zırh giydiğini varsayarak onu etkisiz hale getirmek gibi bir anafikri var (bizim robokoplarda işe yarayabilir yani )

 En büyük artısı, öğrenmenin ve uygulamanın çok kolay olması. Rakibe zarar vermek veya vermemek de tamamen size kalmış. Avantaj yaratması biraz tartışmalı bir konu. Eğer vurmaya alışkın kişilerle çok pratik yaparsanız, bunu sağlar. Ancak güreş veya judo gibi karşılıklı tutma yarışına yoğunlaşırsanız avantajlarını kaybeder. Ayrıca, kendinizi de yere atmanızı gereken teknikleri fazla kullanmamanız gerekir.

 Değerlendirme: Eğer uygun biçimde (2a ve 2b) pratik yapıyorsanız oldukça etkilidir. Tavsiye edilir.

 AIKIDO

 Aslında oldukça etkili teknikleri var. Ancak eksikleri, öğrenmenin ÇOOOK güç ve uzun olması, ve pratik yaparken sadece aikidoculara karşı çalışacak olmanız. İkinci sorun, uygun pratikle çözülebilir ama bir işe yaraması için en az 2 yıl gerekiyor. Bir de, aikido teknikleri temelde rakibin ve sizin hareket halinde olmasına dayanır. Eğer dar bir alanda sıkışmışsanız veya hareketleriniz bir şekilde kısıtlanmışsa (rahat dönüş yapamayacağınız) çok zorlanırsınız.

 Değerlendirme: Cazın dövüş versiyonu gibi, sadece entellere hitap ediyor Judo veya jiu-jitsu teknikleri daha kolay öğrenilebilir ve uygulanabilir.

 HAPKİDO

 Teoride tam puan, pratikte sıfır puan Rakibini gerçek anlamda etkisiz hale getirmeye dayanıyor (tabi bunu uygulama amaçlı geliştirilmiş bir stil olmasına borçlu).

 Ancak uygulamada sorunlar var. Birincisi, Türkiye'de alacağınız eğitimi çok yetersiz. İkincisi, yukarıda bahsettiğim "yumruk savunması çalışalım arkadaşlar" olayı.

 Değerlendirme: Vuruşa dayanan bir sporla tekniğinizi güçlendirirseniz ve serbest çalışma ortamı yaratabilirseniz çok etkili olabilir.

 KUNG-FU

 Çok fazla öğrenecek şey var, ve cüsseye çok dayanıyor. Aikido ve boksun tüm dezavantajlarına sahip, hiçbir artısına sahip değil Geçiniz.

 KARATE

 Aslında çok iyi olmasına rağmen, birincisi çok suyu çıkmış (o kadar fazla mantıkdışı şeyin öğretildiği başka bir dövüş sporu bilmiyorum), ikincisi yine kuvvet faktörü. Geçiniz.

 MUAY THAİ (Thailand boksu)

 MT ile ilgili bir yanlış anlamayla başlamak istiyorum.

 MT çok etkili bir stil olarak bilinir (ki doğrudur). Ancak bu etkinin sebebi diz ve dirsek kullanıyor olması değildir. Diz ve dirsek atmak başka stillerde de vardır ama onlar MT kadar sert değildir (her şekilde, etkili vurmak için tek gereken diz ve dirsek atmak olsaydı, tüm bunları boşuna konuşuyor olurduk!). Aslında, dövüşte diz ve dirsek çok etkili değildir çünkü mesafeleri çok kısadır. Problem, rakibe bunları kullanacak kadar yaklaşmayı bilmektir (kroşe ve aparkat için de aynı problem geçerli).

 Şimdi etkili alan kavramını tekrar hatırlayalım. MT'de vuruşlar mümkün olduğunca sert yapılır (boks duruşundayken ön elle vurmanın hafif ama arka elle vurmanın sert olmasının arasındaki farkı düşünün). Sert vurabilmek için zaman ve mesafe gerekir (Yumruğunuzu iyice geriye çekebilmeniz ve tam güç uygulayabilmeniz için). İşte, MT'nin artısı bu sert vuruşları yapmanıza imkan tanıyacak etkili alanı geçme tekniklerine dayanmasıdır. Bu da adımlar ve vücut hareketleriyle sağlanır. MT'nin olayı dirsek atmak değil, rakip yumruk atarken yana adım atarak dirsek atmaktır. Eğer aynı adım ve vücut hareketlerini kullanmazsanız, vuruş için uygun fırsatı yakalayamazsınız.

 (Yani "etkili alanı geçme" prensibine dayanır!)

 Şimdi, puanlandırma

 Eğer sert oynamak istiyorsanız, sporunuz budur. Zaten MT'nin çıkışı doğrudan çıplak elle savaşmaya (Muay Boran) dayanır. Ancak, iyi bir hoca bulmak için uğraşmanız gerekir (bu boksta daha kolay görünüyor). Ayrıca, etki alanını geçmeyi zaten öğreneceğinize göre, biraz çelme ve tutuş tekniği öğrenirseniz avantajınızı daha da arttırırsınız.

 Değerlendirme: Orta öğrenme zorluğu, etkili savunma ve saldırı, ama zarar vermeden etkisi hale getirmenin mümkün olmaması, ve uygulamanın güç gerektirmesi yüzünden karışık bir puan alıyor. Kadınsanız bulaşmayın. Erkekseniz ve MT öğreniyorsanız, tutuş ve çelme teknikleri de öğrenin (hapkido, jiu-jitsu, judo gibi birşeyler)

 WING CHUN

 Bu da çok ilginç bir stildir. Bildiğim kadarıyla, yumruk yumruğa mücadeleye dayanan ama güce dayanmayan tek spor. Bu, WC'a (tuvalet değil, Wing Chun:p) birkaç avantaj sağlıyor. En önemlisi, etkili alanda kendini savunmak için ideal. İyi bir WC'cu kendini yumruk ve tekmelerden korumakta pek zorlanmaz. İkincisi, etkili alanda çok iyi oldukları için, rakibin gardını geçerek avantajlı bir pozisyon yakalamak çok kolaydır.

 Kötü tarafı, bir kere o pozisyonu yakalayınca ne yapacakları konusunda pek bir fikirleri yoktur Etkili kendini savunmanın avantaj yaratma ve kullanmaya dayandığını söylemiştim. WC ile avantaj yaratmak çok kolaydır ama bu avantajı nasıl kullanacağınızı bilmezseniz bir işe yaramaz. Mesela, rakibin elini yakalamak veya vuruşlarını blok etmekte WCciler çok iyidir. Eğer ayak hareklerini/adımları kullanırlarsa çok kolay çelme,tutuş veya fırlatma teknikleri uygulayabilirler. Fakat sanırım bunlar WC'culara çok zevkli gelmediği için olay karşılıklı elim sende oynamaya dönüşüyor (öğrendiğim kadarıyla WC'da ilk başlarda bu teknikler de oldukça fazlaymış ama şimdilerde pek ciddiye alınmıyor).

 WC, sizden iri bir rakibe yaklaşabilmek için çok iyi bir yöntem. Çünkü güce dayanmıyor. Ancak bir kere yaklaştıktan sonra vurmak dışında seçeneklerinizin de olması gerekir.

 Yeri gelmişken, neden vuruşlara bu kadar karşıyım onu da söyleyeyim. Etkili bir vuruş için (fizik derslerini dinlediyseniz) F=m*a formülüne bakmanız gerekir. Mesela, bir tahtaya yarım kiloluk ve 5 kiloluk iki çekiçle vursanız, ikisinde de kuvvetiniz aynı olmasına rağmen, vereceğiniz zarar 5 kiloluk çekiçte çok daha fazladır. Çünkü vurduğunuz çekicin kütlesi çok daha fazladır. Benzer biçimde, birisi ile yumruklaşmada avantajınız olması için, hem kuvvet hem kütle (yani, kocaman eller) gerekir. Bu yüzden, özellikle kadınların yumurta kadar elleriyle istediğiniz kadar sert vurun, etkili olmaz. Ellerinizi de büyütmenin bir yolu olmadığına göre, sizden iri birine karşı kendinizi korumak için buna güvenemezsiniz.

 Değerlendirme: Bana kalırsa, kendini savunma için öğrenilebilecek en etkili spordur. Ancak tek başına yeterli değildir. Basit tutuş ve düşürme teknikleriyle desteklenmesi gerekir.

 KRAV MAGA

 Yeri gelmişken buna da değineyim, çünkü şu anda popüler olmasa da ileride giderek popülerleşecekmiş gibi geliyor bana.

 İsrail ordusunun dövüş tekniği olarak ün yapmıştır. "Spor olamayacak kadar tehlikeli" ve "her duruma uygun" olarak tanıtılmaktadır. Artı tarafı, bol ve her duruma uygun pratik yapmalarıdır. Bu yüzden pratikten iyi puan veriyoruz. Ancak teorik kriterlerde tamamen kaybetmektedir. Çünkü etkili dövüş verine "vur allah vur" mantığına dayanmaktadır. Eğer şimdiye kadar bunun neden kötü bir fikir olduğunu anlatamadıysam, bunca şeyi boşuna yazdım zaten

 Krav Maga, herşey olmaya çalışırken hiçbir şey olamayan bir görüntüye sahip.

 Değerlendirme: Kendini savunmayı öğrenmek için çok kötü. Kendini savunmayı pratik yapmak için çok iyi. Herhangi bir dövüş sporunda ne kadar iyi olduğunuzu bu adamların derslerinde tartabilirsiniz ve geliştirebilirsiniz Tavsiyem, 1-2 stilde biraz geliştikten sonra takılın bunlara. Her şekilde, adamların pazarlama numaralarına kanmayın.

 NETİCE OLARAK

 Etkili biçimde kendinizi savunabilmek istiyorsanız:

 Yumruk yumruğa mücadele öğrenin (tavsiyem wing chun'dur)

 Hem vuruş hem tutuşlar içeren bir stil öğrenin (hapkido veya jiu-jitsu olabilir). Bunlardan birisi öğrenme imkanı yoksa güreş veya judo gibi sadece tutuşa dayanan birşey de öğrenebilirsiniz. Ancak, bu durumda bu sporları yumruklaşma ile birleştirebilmek için biraz kafa patlatmak ve pratik yapmak gerekecektir.

 Serbest pratik yapabileceğiniz bir ortam bulun (şimdilerde fight club/MMA türü şeyler yaygınlaşıyor. Ama bunlara ulaşamıyorsanız en azından farklı sporları yapan kişilerle serbest çalışmayı deneyin).

 Son olarak da, Helio Gracie der ki "Yaşlı gibi dövüşmek gerekir, çünkü bir gün yaşlanacaksınız".

  

  Bu konuda ben de bir şeyler yazdım.


 
 
  Bugün 107 ziyaretçi (189 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol