aikidojo
  Wing Tzun 2
 
WingTzun (Türkçe'de "ving çun" diye okunuyor) dövüş sanatı 250 yıldan fazla bir süre önce rahibe NG Mui ve sanata adını veren güzel Yim WingTzun tarafından geliştirilmiştir. Sanatın özü, çok daha güçlü rakiplere karşı kendini koruma isteğinden ortaya çıkmıştır. 

Bunun doğurduğu düşünceden yola çıkarak rakibin gücüne karşı değil ama rakibin gücünü kullanarak işleyen bir dövüş sistemi geliştirilmiştir. Sonuçta bu iki bayan, oldukça gelişmiş olan dövüş sanatı teknikleri sayesinde yaşadıkları zamanın en güçlü erkekleriyle yaptıkları dövüşleri kazanabilmişler. 

O zamandan sonra WT pratik olarak sadece aileler ve klanlar içerisinde öğretilmiştir. 1972 yılında ölen büyük usta Yip Man ayrıcalıklı olarak Çinli öğrencileri eğiten son WingTzun öğretmeniydi. Yip Man'ın en sonuncu usta öğrencisi Leung Ting tarafından güncelleştirilmiş olan bu dövüş sanatı sistemini günümüzde, tüm dünyada altmıştan fazla ülkede öğrenen on binlerce üye bulunmaktadır. 

WingTzun (WT) sistemi kendini savunmanın en etkili ve tutarlı şeklidir: 

WingTzun fiziksel veya akrobatik yetenekleri temel almamaktadır ve dolayısıyla da zayıfın güçlüye karşı kendini savunabilmesine olanak sağlamaktadır. 

Dokunma duyusuna dayalı olan reflekslerle ortaya çıkan WingTzun kendini savunma hareketleri ile rakibin gücü rakibe karşı kullanılabilmektedir. Bundan ötürü WingTzun dövüşçüsü dokunma duyusuna karşı hassastır, dövüşçüyü yanıltan görsel yönlendiricilere karşı değil. 

WingTzun öyle bir yapıdadır ki birisi az sayıdaki hareketle etkili bir şekilde dövüşebilir. WingTsun sistemi hiçbir kısıtlama yada kuralın olmadığı bir kendini savunma durumunda etkili şekilde uygulanabilecek yapıdadır. 

Çabukluk, kullanılan daha az sayıdaki hareket vs. WingTsun'u gelmiş geçmiş en hızlı dövüş sanatı sistemi yapmaktadır. 

WingTsun'un konsantrasyon eğitimi, nefes ve meditasyon egzersizleri, fitness, kondisyon ve sağlık gibi daha pek çok artıları vardır 

WingTsun dövüşün beş aşamasını da kapsamaktadır: 

1. Aşama -ayaklarla dövüş (tekme mesafesi) 

2. Aşama -ellerle dövüş (yumruk mesafesi) 

3. Aşama -dizler ve dirseklerle dövüş

4. Aşama -tutma, kaldırma, atma vs. 

5. Aşama -yer dövüşü

Dört WT ilkesi 

BİRİNCİSİ: EĞER YOL AÇIKSA İLERLE! 

Böyle yaparak durumun kontrolü elde tutulabilir. Rakibi onun güvenlik sınırını geçtiğinde artık saldırganlık biçiminin bir önemi kalmaz ve bu durumda WT dövüşçüsü "evrensel çözüm" de denilen doğrudan atakta bulunur. WT agresif savunma stratejisini izler. 

İKİNCİSİ: EĞER TEMAS VARSA ONA YAPIŞIK KAL! 

Eğer rakibi WT dövüşçüsünü ilerlemesinin hemen ardından durdurmayı başarırsa WT dövüşçüsü rakibiyle temasını korur. 

ÜÇÜNCÜSÜ: YOL VER! 

Rakipten gelen fiziksel temasa tepkimizi, dokunma duyusuna dayalı reflekslerle (Chi Sao) vermekteyiz. Rakibe göre olan ve ona doğrudan uyum gösteren bu pasif savunma refleksleri saldırıdan doğan enerjiyi etkisiz kılar. WT yumuşak stilden bir dövüş sanatıdır. 

DÖRDÜNCÜSÜ: EĞER RAKİP GERİ ÇEKİLİRSE TAKİP ET! 

İleriye doğru devamlı bir itme olduğundan, tıpkı her boş alanı dolduran su gibi bir kişi de açılan her uygun noktaya ileri doğru girer. İşte bu şekilde dördüncü ilke ileri doğru olan daimi itmenin sonucunda ortaya çıkar. İkinci ve üçüncü ilkeyi kavrama yeteneği Chi-Sao yoluyla kazanılır. Tüm dört ilkenin bir araya getirilebilmesi de Lat-Sao yaparak kazanılır. Hareket repertuarı WT "Formları" ile kazanılır. 

LATOSA ESCRIMA SISTEMİ NEDİR? 

"BÜTÜN, KENDİSİNİ OLUŞTURAN PARÇALARIN TOPLAMINDAN DAHA FAZLADIR" 

İşte L.E.'nin arkasında yatan felsefe budur. Örneğin bir teknik tek başına kullanıldığında etkili olmayabilir. Ancak denge, hız, güç, odaklanma, zamanlama gibi kavramlarla birleştiğinde alınan sonuç çok daha etkili olacaktır. Bu nedenle de L.E. sistemi içinde çalışılan teknikler sadece bu fikre ulaşabilmek için birer araçtır. Birbirinden bağımsız olarak kullanılan birçok teknik kişinin yeterliliğini artırmayacaktır. Teknikler sadece hareketler şeklinde çalışılır, ta ki uygun dövüş kavramlarıyla birleştirilene dek. Savaş sanatlarının nihai hedefi zihinsel, fiziksel ve teknik yeteneklerin bir bütün haline halinde kullanılmasını sağlamaktır. Latosa Escrima'nın amacı bunu yaparken düşünebilen ve anında reaksiyon verebilen, fazlalıklarla uğraşmayan escrimadorlar yetiştirebilmektir. 

Escrima orijinal olarak Filipin savaş sanatlarının bünyesinde kullanılan bir isimdir. Bu isim daha sonra güç ve gerçekçi dövüş kavramlarından esinlenerek "dövüş escrima" adına çevrildi. Dövüş escrimasının tek bir amacı vardı : kazanmak. Kazanmanın tek hedef oluşu eğitmenlerin gelişimini engelliyordu. Filipin savaş sanatları topluluğu mükemmel dövüsçüler yetiştirdi, ancak iyi eğitmenler çikaramadı. R. Latosa zamanını tekniklerin arkasında yatan kavramları anlamaya ve ortaya çıkarmaya adadı. 

VE ŞİMDİ...... 

Latosa Escrima'nın ilk aşamalarında güç teknikleri ön plandayken kavramların kullanımı ikinci plandaydı. Güç vuruşu kavramları olan sert bloklar, değişik silahların kullanımı, denge ve tutum baskın hale geldiğinde yeni bir noktaya odaklandı. Teknikleri bilerek hareket etmenin getirdiği rahatlık ve kendine güvenin önemi. Bu, zor durumlar altında ne büyük bir avantaj olduğunu kanıtladı. 

Latosa Escrima'nın bu ilk aşaması etkili oldu ve öğrencilerinin dövüş ününe katkıda bulundu. San Francisco'daki en iyi öğrencilerinden her birine değişik stilleri ve uzmanlaşma konularını (uzun sopa, bıçak, çift sopa vb.) öğretti. Amaç tüm öğrencilerin birlikte çalışmasını sağlamak ve aynı zamanda her birinin bulmacanın ayrı bir parçasına sahip olması nedeniyle tamamını bildiğini iddia etmesini engellemekti. Sonuçta sistem hala bütünlük arz etmiyordu. Onu Filipin savaş sanatlarına bağlayan ve aynı zamanda da ayrı olmasına sebep olan etken eksikti. Bu eksiklik tekniklerden kaynaklanmıyordu çünkü tüm sistemlerin teknikleri farklıydı. Çıplak elden sopaya geçilmiş olması da değildi. O halde eksik olan neydi? Latosa Escrima'nın gelişimini sağlayan bu soruya cevap arayışı oldu. Cevap kavramlar ve kavramların Filipin savaş sanatları üzerinde oynadığı roldü. 

Rene her zaman dövüş kavramlarını tekniklerle birlikte kullanmıştır. Teknikler önemli kavramların öğrenilmesinde etkili olmuştur. Latosa en iyi eğitmenlerini kendi eğittiği ve anlattıgı şeyler üzerine yeni eğitim sistemleri geliştirmeleri açısından yetkilendirmiştir. Eğer yeni bir teknik ortaya çıkarılırsa Latosa bunun da diğer tekniklerle birleştirilmesine izin vermektedir. Denge, hız, hareket, odaklanma kavramları üzerine oturtulmus olan sistem birbiriyle ilintili beş hareketten oluşmuştur. Bu hareketler ne saldırı, ne savunma ne de bloklardır, sadece hareketler. Amaç hareketleri kavradıktan sonra bunları Latosa Escrima'da çalışılan kavramlarla ilişkilendirmektir. Sadece beş temel hareketle yaklaşım basitken, çeşit sonsuzdur... 

SONUÇ..... 

Bir eğitmen olarak Latosa öğrendiği ve geliştirdiği şeyleri hiçbir zaman saklamamıştır. Latosa Escrima'da sırlar ve gizli teknikler yoktur. Bilginin paylaştıkça artacağı gerçeği ortadadır. Bilgiyi saklayan eğitmense, tekniğine ve kendisine güvenmiyor demektir. Eğitmenlerden öğrencilere aktarılan bilginin tam olmayışı zaman içerisinde erimeye ve yok olmaya neden olacaktır. Latosa Escrima'nın öğrencileri yaratıcılık ve yenilik için çabalarlar. Amacın sürekli bir gelişim olduğu sistemde ögrencilere bilgi eksiksiz aktarılmaya çalışılmaktadır. Gelişim, adaptasyon ve mücadele sistemin hedefi olmayı sürdürürken, kavramsal yaklaşım Filipin Savaş Sanatların en iyi escrimadorlarını yetiştirmesini sağlayacaktır. 

Rene'nin Filipin kökenli savaş sanatları ile tanışması içinde bulunduğu etnik ve kültürel çevre sayesinde oldu. Babası politik bir lider ve çiftlik işvereniydi. California'nın merkezindeki çiftliklerde pek çok Filipinliyi çalıştırıyordu. California'nın merkezinde şirin bir kasaba olan Stockton'da, Manila'yı saymazsak, en büyük Filipin topluluğu yaşıyordu ve herkes birbirini tanıyordu. O zamanlar küçük bir çocuk bir olan Rene, savaş sanat- larının bir kısmı ile kutlamalarda (hasatzamanı sona erince), kültürel etkinliklerde ve yörenin 'eskileri' ile beraber vakit geçirirken karşılaştı. 

Bu 'eskiler'in bastonlarını bir kılıç gibi kullandıklarını, birbirleri ile el sıkışırcasına birtakim 'kilitleme' hareketlerini yaptıklarını ve bazılarının da 'jitsu' diye bir şeyden bahsettiklerini duydu. O zamanlar genç olan Latosa'nın arkadaşlarının çoğu dönemin popüler savaş sanatı olan Judo'yu çalışıyordu. Rene, babasına, Judo veya Karate dersi alıp alamayacağını sordu. Babası, bunun yerine ona 'jitsu' dersi vermeyi teklif etti. Babasının savaş sanatlarından anlamadığını düşünen Rene, bu teklife sıcak bakmadı. Sonra bir gün annesi, eski bir aile dostları olan Angel Cabalas'tan kendini savunma dersleri almasını önerdi. Rene'nin Stockton Escrima Akademi'sini ilk ziyareti 1968 yılında gerçekleşti. Bir elinde sigara, diğer elinde sopa olan Angel karşıladı kendisini. Rene'yi çocukluğundan beri tanıyan Angel, sopayı tutmasını istedi ve hemen orada ona hızlı bir teknik uyguladı. Bundan çok etkilenen Rene kararını verdi ve sonraki 5 yılını akademide geçirdi. 

Stockton Escrima Akademisi (1968) 

Akademide, formel eğitim denilen şey yoktu. Eğitim metodu, öğretmenin öğrencileri ile tek tek ilgilenmesi esasına dayanıyordu. Latosa, akademideki atmosferin ne kadar gelişigüzel olduğunu bugün bile hatırlamaktadır. Rene'nin avantajı eğitimin ilk beş ayında derse düzenli olarak katılan üç öğrenciden biri olması idi. Akademinin ilk yıllarında Angel'in verdiği bir sertifika ya da derece yoktu. İyi olduğunuz kadar iyiydiniz, Angel sizin bir eğitmen olduğunuzu söylüyorsa eğitmendiniz (sözel yorumların ötesinde, Rene Angel'dan bazı sertifikalar almıştı). Angel daima, sertifikaların, kusakların ve ünvanların onları destekleyecek bir altyapı olmadan anlamsız olduğunu vurgulardı ve bu görüşü Stockton'da yaşayan diğer Filipinli Escrima ustaları tarafından da kabul edilirdi. Rene'nin eğitimi esnasında bir öğrenciye dört hoca düşüyordu (Angel Cabales, Max Sarmiento, Leo Giron and Dentoy Revilar) ve bu da çalışılan stillerde epey farklılığa yol açıyordu. Bu dört usta, bugün Latos-Escrima olarak bilinen sistemin temel şeklinin oluşmasında önemli yere sahiptir. Ancak Rene'nin asıl ilham kaynagı babası idi. 

Avrupa Bağlantısı (1974) 

Rene Latosa, ABD Hava Kuvvetleri'ndeki görevinden ötürü 1973 yılında Stockton'dan ayrıldı. Yanında kültürünü ve öğrendiği savaş sanatlarını da götürdü. İlk görev yeri Virginia idi. Latosa, yerel polis güçlerinin özel birimi olan "SWAT" ekiplerini eğitti. Doğu Yakasındaki polis kuvveti ilk kez Filipin kökenli savaş sanatları ile karşılaşıyordu. Burada çalışırken Rene Latosa-Escrima'yı geliştirmek için kafasında oluşturduğu teoriyi deneme imkanını buldu. 

SWAT Ekipleri söz konusu olduğunda bu adamların çalıştıkları savaş sanatına inanmaları ve güvenmeleri gerekiyordu çünkü yaptıkları en ufak bir hata hayatlarına mal olabilirdi. Rene, yüksek güç ve tavır kavramlarını göz önünde bulundurarak teknikleri geliştirdi. 1.80 m boyunda ve 90 kg ağırlığındaki vücudu pek çok farklı ölçüdeki öğrenci ile çalışmaya müsaitti. Avrupa'ya geçtiğinde ise Latosa artık yerel savaş sanatları okullarını ziyaret edip Filipin savaş sanatlarını tanıtmakla meşgul olmaya başlamıştı. Kulaktan kulağa yayılan ününü duyan bir yerel savas sanatları dergisi Rene ile bir röportaj ayarladı. Bu röportajın etkisi ile diğer dergiler de kendisi ile görüşmek istedi ve ardından değişik bölgelerden seminer teklifleri gelmeye başladı. Bunun üzerine Rene yakınındakı bir jujitsu okulunda ders vermeye koyuldu. İste bu okulda çalışma arkadaşı ve en yakın arkadaşı Bill Newman ile tanıştı. 

Yine yakın bir arkadaşı olan Brian Jones ve Bill, Latosa'dan sertifika alan ilk iki kisi idi. Bill, Rene'nin Latosa Escrima sistemini en rafine haline getirmek konusunda onun asistanlığını yaptı. Bu sanatın Avrupa'daki ilk çıkışı zor ve meydan okuyucuydu. Kimse Filipin savaş sanatlarını daha önce duymamıştı. Uzun yıllardır savaş sanatları çalışmış ustalar buna doğal bir şüphecilik ile yaklaştılar. Düşünün ki hayatının son 20 yılını savaş sanatlarına adamış bir usta henüz sadece 21 yaşındaki bir savaş sanatları "uzmanını" dinliyor, üstelik daha önce hiç adı sanı duyulmamış bir savaş sanatının erdemlerinden bahsederken. Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi Latosa, söylediği her şeyi somut olarak desteklemek ve ispatlamak zorundaydı. Riske ettiği sadece Filipin savaş sanatlarının saygınlığı değil aynı zamanda içinde doğup büyüdüğü kültür ve gururu idi! Güzel olan şu ki, Rene hedeflerini kafasına koymuştu ve sadık takipçileri vardı. Kidemli bir Wing Tsun eğitmeni ve EWTO'nun başı olan Keith Kernspecht'in daveti ile, Rene ve Bill bu savaş sanatını Almanya'da tanıtma fırsatını yakaladı. Burada Escrima epey momentum kazandı. Philip Savaş Sanatları Derneği fikri ortaya atıldı. 1977 yılında Escrima üzerine bir kitap yayınladılar. 

Rene ve Bill Avrupa çapında düzenlenen EWTO seminerlerinin düzenli katılımcıları haline geldiler. Askeri görevi biten Rene, California'ya geri dönmek durumunda kaldı ve Avrupa'da Filipin savaş sanatlarının yaygınlaştırılması sorumluluğunu Bill Newman omuzladı. Rene, ABD'de Filipin Savaş Sanatları Derneği bünyesinde Escrima kavramlarını özümsetmek üzere öğrencilerini yetiştirirken Bill Newman da aynı işi Avrupa'da yapıyordu. 
 
 Emin Boztepe bu branşa büyük hizmetlerde bulunmaktadır.
 
  Bugün 29 ziyaretçi (76 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol